Senin Otomobilin, Senin Hikayen - Bölüm 1 / Audi 90: Az Bulunan Modern Bir Klasik

Eski anıları canlandırmak

NGK SPARK PLUG’da EMEA bölgesi Aftermarket Teknik Servis Müdürü Kai Wilschrei için, klasik otomobiller yıllardır süregelen derin bir merakı ifade etmektedir. Eski bir otomobil teknisyeni olarak bunu duyguyu şöyle anlatıyor: “Otomobilleri her zaman severdim fakat gençliğimde bir noktada, eski otomobillere karşı bir merak oluştu”. “Geçmişte genç bir oto tamircisi olarak eskiden tamir ettiğim “modern klasik” otomobiller, şimdi Almanya’da daha eski ve adeta antika “oldtimers” otomobillerin tam tersi “youngtimers” olarak sınıflandırılıyor. Benzer şekilde gençliğinizde sevdiğiniz ve aklınızda yer eden filmler, müzikler gibi, konu eski otomobillere gelince bende etkili olan bir nostalji faktörü de var tabii”.

2018 yılında Kai gurur duyduğu, sadece 1984-1986 yılları arası üretilen ve günümüzde bulunması oldukça zor bir otmobil olan bir Audi 9 (B2) sahibi oldu. Bugün yollarda az gözükmesine rağmen, arkadaşlarının çoğu ve ailesi niçin gerçekte “antika bir otomobil/oldtimer” olmayan böyle bir otomobil almaya karar verdiği için şaşkınlıklarını ifade ettiler; ancak Kai için bu otomobili seçmesinin çeşitli nedenler vardı.

Kai, “Babamın 1986 dan 1988’e kadar bir Audi 80’i vardı. Bu otomobil o mutlu anıları bana geri getirdi. Hatta, 19 yaşımdayken, babamla otomobil bayiine gittiğimizi ve seçtiğimizi hatırlayabiliyorum, bu nedenle bu modeli tekrar almak hoş bir şey olacaktı” demektedir. İkinci düşünce olarak, Audi 90’ın daha iyi olacağını düşündü. “90, Audi 80’in daha lüks modelidir ve üzerinde şirketi meşhur yapan 5 silindirli bir motoru vardır. Audi 80 sadece 4 silindirli motorla geliyordu ve bu nedenle 90, Audi’nin “Vorsprung durch Technik (Teknoloji ile bir adım önde)” felsefesinin mükemmel bir örneğidir” demektedir.

Adeta samanlıkta bir iğne aramak gibi

Audi 90 üzerinde kararını veren Kai, aramaya başladı. Ancak, otomobilin 80’li yılların ortalarında sadece 2 yıl için üretildiğini de dikkate alındığında bu görevin başarılması oldukça zordu. Sonunda, birçok arama sonrası, Fransa’nın güneyindeki otomobil ilk sahibinin ailesi tarafından satılıyordu, yani araba 33 senedir bu aileye aitti. Kai, “Otomobil gerçek bir Avrupa tarihiydi, sahibinin bir süre yaşadığı Belçika’da satılmıştı. Daha sonra İngiltere’ye geçmiş ve Güney Fransa’ya gelmeden önce burada 10 yıl kalmıştı ve sonunda onu satın alabildiğim için şanslıydım” diye anlatmaktadır.

Şimdi Kai’nin Audi 90’veya Kopenhag Mavi rengine atfen “Blaudi”si için tam bir çevrim tamamlanmış oldu ve üretildiği yere geri döndü, yani Kai’ye göre otomobil adeta yeniden doğdu.   Şöyle devam ediyor: “Tesadüfe bakın ki tam 18 yaşıma girdiğim ve ehliyetimi aldığım aynı ayda üretilmiş, bu nedenle adeta onu sürmek kaderimmiş gibi hissettim”.

Klasik bir otomobil almak

Kai’ye göre klasik bir araba alırken dikkat edilmesi gereken belli hususlar var. Bunların en önemlisi otomobilin “dürüst olması”, yani “Otomobilin tarihçesi” biliniyor mu? Örneğin, hangi parçaları değiştirtilmiş? Daha önce boyanıp onarım yapılmış mı? Yapılmışsa kaç defa? Kaç sahibi olmuş? Bunlar bilinmesi gereken önemli faktörler. Örneğin çok el değiştirmiş bir otomobil birçok sorum çıkartabilir. İlave olarak, restore edilmiş bir otomobil gayet güzel gözükebilir ama yapılan bu restorasyonlar genellikle kozmetik dokunuşlardır.” Aranması gereken bir başka husus da, Kai’nin vurguladığı gibi, modeldir, “zira bazı parçalar artık bulunmuyor olabilir. Eğer bu parçalar hasarlı veya eksikse ve orijinaliyle değiştirmek istiyorsanız, bunlar için kaynak bulmada sıkıntınız olabilir”  demektedir.

Kai aynı zamanda restore edilmiş bir otomobilin satın alınmadan önce “eski otomobiller konuda uzman bir teknisyence incelenmesi gerektiğini veya otomobilin orijinallik belgesi olup olmadığı araştırılmalıdır diye öneriyor. Bu sertifika derinlemesine bir incelemeye girdikten sonra uzmanlarca verilir. “Otomobilin durumu verilen sertifikada belirtilir ve dolayısıyla çok önemli bilgiler içerir” demektedir.

Klasik bir otomobilin korunması

Aynen insan vücudu gibi klasik otomobilinizin iyi korunması eğer uzun bir ömrü olmasını istiyorsanız anahtar önemdedir. Kai'’in şansına Blaudi’nin önceki sahibi aynen böyle yapmıştı. “Otomobil Fransa’da tescil edilmişti ve herhangi bir sorunu olmadan testten geçmişti. Otomobili Almanya’ya götürdüğümde Alman teknik muayenesi TÜV ile herhangi bir sorun olmadı” demektedir. Ilık Fransa iklimi sayesinde, aldığı zaman otomobilde hiç pas yoktu. Üzerinde bazı ‘küçük çizikler’ vardı ve boya da ‘aşınmalar’ gösteriyordu, bu nedenle mükemmel duruma gelmesi için çok çalıştım”.

Şimdi, kırk yaşına girerken Blaudi herhangi bir yıpranma ve çöküş göstermemekte.  Kai devam ediyor, “Geçen yıl bir hafta süren 2000 km lik bir yolculuğa çıktım ve herhangi bir sorunla karşılaşmadım, yani otomobil çok iyi durumda. Buna biraz da ben sadece iyi havalarda kullanarak, kışın dışarı çıkarmayarak yardımcı oluyorum.”

Kai’nin bir otomobil teknisyeni olan geçmişiyle otomobilin onarım ve bakım işlerinin büyük kısmını kendisinin yapması da bir sürpriz değil, “Sadece onarım veya bakımda özel bir takıma ihtiyacım olduğunda servisine gidiyorum” diye ilave ediyor.

Şüphesiz, bu bakım bujilerin de değişmesini içeriyor. “Audi 90’da kullanılan orijinal bujiler “uzun ömürlü” üç elektrotlu bujiler. Bunları, eski otomobiller için ve bazı yeni otomobillerde de mükemmel bir iyileştirme sunan,  NGK İridyum IX bujilerle değiştirdim. Yenileme bujilerle donatmak eski otomobil sürücülerine güvenilir bir ‘ilk kalkışta ateşleme’ sunmakta, ateşlememe hiç yok ve mümkün olan en uzun ürün ömrü – ayrıca karbon birikimi de yok” diye ilave etmekte.

Kendisine otomobil hobisinin ne kadar vaktini aldığını sorduğumda “Asla çok vaktimi almıyor. Verdiğim zaman süresince Audi 90’ımı onarmak, bakımını yapmak bir eğlence” derken Kai’nin otomobillere olan tutkusu sözlerinden parlıyordu. Babasına bir Audi 80 almaya yardıma gitmesinin üzerinden 30 yoldan fazla geçmişti, fakat Kai Wilschrei için bazı şeyler hiç değişmemişti.

Yeni Blog serilerimizde bir sonraki herkesin sevgilisi VW “tosbağa”olacak.